Tahvil ve hisse senetlerinin, ihraç eden kurumdan satın alındıktan sonra başkalarına satılması, diğer bir deyişle, mevcut menkul değerlerin el değiştirilmesi "İkincil Piyasa"yı oluşturur. 

Buna göre, menkul değerleri ihraçtan alanlar bunları paraya çevirmek istediklerinde, söz konusu menkulleri İkincil Piyasada satarlar. 

Böylece bu menkullerden ilk ihraç sırasında satın alamayanlar şimdi bunları satın alma olanağı elde etmiş olurlar. Demek oluyor ki İkincil Pivasa menkul değerlerin paraya dönüştürülmesini sağlayan bir piyasadır. 

Bu piyasa, menkullerin likiditesini artırarak Birincil Piyasaya talep yaratır ve onun gelişmesini sağlar. 

Dolayısıyla Sermaye Piyasasında ikincil Piyasa da Birincil Piyasa kadar önemlidir.

Gelişmiş ülkelerde İkincil Piyasadaki iş hacmi genellikle Birincil Piyasanın iş hacminden çok daha büyük olmaktadır. 

Birincil Piyasa Sermaye Piyasası, ikincil Piyasa ise Menkul Kıymetler Borsası niteliğindedir. 

Çünkü Birincil Piyasada fonların tasarruf sahiplerinden yatırımcılara aktarılması gerçekleşmektedir. 

Bu sayede firmanın bünyesine taze para ya da yeni sermaye girmiş olur, ikincil Piyasada ise menkullerle onların karşılığında para fonları el değiştirir.

Burada devredilen fonlarla yatırımcı şirket arasında direkt bir ilişki yoktur.

Değerli kağıtlar alınıp satılırken amaç bundan bir kar sağlamaktır.

Alınıp satılan şey bir sermaye fonu değildir.